ŞİİRDİR GÖZYAŞI
  Orhan Veli
 
AVE MERIA
Ruzgar tersine esiyor... Nicin?
Eski gunler geri mi gelecek?
Kimildiyor kozasinda bocek
Bildigi hayata dogmak icin.

Neden icimize doldu vehim?
Ah umit, umit yollar boyunca
Dusunmez miydi aksam olunca
Hacer'in kollarinda Ibrahim

Ve gemisinde Kleopatra?
Neden yine kaynasti havalar?
Saadet mi getiriyor ruzgar
Dolarak erguvan atlaslara?

Elimize degen kimin eli?
Kimdir bu muammalarla genel?
O mu helezonlara yukselen,
Saba ellerinin en guzeli?

Sesler mi cozuluyor derinde,
Nedir durup dinlediklerimiz,
Sarki mi soyluyor semiramis
Babil'in asma bahcelerinde?

Omzundan ortuler kaydi yere.
Kim bu, kim? alnimizdaki yazi:
Gozlerinde gunahinin hazzi
Guluyor saz benizli bakire.

ORHAN VELI

BAHARIN ILK SABAHLARI
Tuyden hafif olurum boyle sabahlar
Karsi damda bir gunes parcasi,
Icimde kus civiltilari, sarkilar;
Bagira cagira duserim yollara;
Doner doner durur basim havalarda.

Sanirim ki gunler hep guzel gidecek;
Her sabah boyle bahar;
Ne is guc gelir aklima, ne yoksullugum.
Derim ki: "Sikintilar duradursun!"
Sairligimle yetinir,
Avunurum.


Orhan Veli Kanik

DENIZI OZLEYENLER ICIN
Gemiler gecer ruyalarimda,
Alli pullu gemiler, damlarin uzerinden;
Ben zavalli,
Ben yillardir denize hasret,
Bakar bakar aglarim.

Hatirlarim ilk gorusumu dunyayi,
Bir midye kabugunun araligindan:
Sularin yesili, goklerin mavisi,
Lapinalarin en harelisi...
Hala tuzlu akar kanim
Istiridyenin kestigi yerden.

Neydi o deli gibi gidisimiz,
Bembeyaz kopuklerle, aciklara!
Kopukler ki fena kalpli degil,
Kopukler ki dudaklara benzer;
Kopukler ki insanlarla
Zinalari ayip degil.

Gemiler gecer ruyalarimda,
Alli pullu gemiler, damlarin uzerinden;
Ben zavalli,
Ben yillardir denize hasret.

Orhan Veli Kanik

AYRILIS
Bakakalirim giden geminin ardindan;
Atamam kendimi denize, dunya guzel;
Serde erkeklik var, aglayamam.

Orhan Veli Kanik

BIR IS VAR
Her gun bu kadar guzel mi bu deniz?
Boyle mi gorunur gokyuzu her zaman?
Her zaman guzel mi bu kadar,
Bu esya, bu pencere?
Degil,
Vallahi degil;
Bir is var bu isin icinde.

Orhan Veli

BEDAVA
Bedava yasiyoruz, bedava;
Hava bedava, bulut bedava;
Dere tepe bedava;
Yagmur camur bedava;
Otomobillerin disi,
Sinamalarin kapisi,
Camekanlar bedava;
Peynir ekmek degil ama
Aci su bedava;
Kelle fiyatina hurriyet,
Esirlik bedava;
Bedava yasiyoruz, bedava.

Orhan Veli

BIR DUYMA DA GOR
Bir duyma da gurultusunu
Dallarda citirdayarak acilan fistiklarin,
Gor bak ne oluyorsun.
Bir duyma da gor su yagan yagmuru;
Calan cani, konusan insani.
Bir duyma da kokusunu yosunlarin,
Istakozun, karidesin,
Denizden esen ruzgarin...

Orhan Veli Kanik

BIR SEHRI BIRAKMAK
Bu sehirde yagmur altinda dolasilir
Limandaki mavnalara bakip
Sarkilar mirildanilir geceleri.
Bu sehrin sokaklari coktur,
Binlerce insan gelir gider sokaklarinda..
Her aksam cayimi getiren
Ve bir Beyaz Rus olmasina ragmen
Hosuma giden garson kadin bu sehirdedir.



Bu sehirdedir
Valsler, foksrotlar altinda
Suman'dan, Bramsdan
Parcalar caldigi zaman donup
Bana bakan ihtiyar piyanist.



Dogdugum koye musteri tasiyan
Sirket vapurlari bu sehirdedir.
Hatiralarim bu sehirdedir.
Sevdiklerim,
Olmuslerimin mezarlari.


Bu sehirdedir isim gucum,
Ekmek param.
Fakat butun bunlara mukabil
Yine budur baska bir sehirdeki
Bir kadin yuzunden
Biraktigim sehir.

O. Veli

DEDIKODU
Kim soylemis beni
Suheyla'ya vurulmusum diye?
Kim gormus, ama kim,
Eleni'yi optugumu,
Yuksekkaldirimda, gupe gunduz?
Melahat'i almisim da sonra
Alemdar'a gitmisim, oyle mi?
Onu sonra anlatirim, fakat
Kimin bacagini sikmisim tramvayda?
Guya bir de Galataya dadanmisiz;
Kafalari cekip cekip
Orada aliyormusuz solugu;
Gec bunlari, anam babam, gec;
Gec bunlari bir kalem;
Bilirim ben yaptigimi.
Ya o, Mualla'yi sandala atip,
Ruhumda hicranin'i soyletme hikayesi?

Orhan VELI

DEGIL
Bilmem ki nasil anlatsam;
Nasil, nasil, size derdimi!
Bir dert ki yurekler acisi,
Bir dert ki dusman basina.
Gonul yarasi desem...
Degil!
Ekmek parasi desem...
Degil!
Bir dert ki...

Dayanilir sey degil

ORHAN VELI

DENIZ
Ben deniz kenarindaki odamda,
Pencereye hic bakmadan
Disardan gecen kayiklarin
Karpuz yuklu oldugunu bilirim.

Deniz, benim eskiden yaptigim gibi,
Aynasini odamin tavaninda
Dolastirip beni kizdirmaktan
Hoslanir.

Yosun kokusu
Ve sahile cekilmis dalyan direkleri
Sahilde yasayan cocuklara
Hicbir sey hatirlatmaz.

ORHAN VELI KANIK

ELDORADO

Ufkunda mavi bulutlarin ucustugu dag,
Buyulu goklerinde sesler dydugum Aden,
Avucumda dort kollu nehrin verdigi maden,
Ustumde yemisleri alnima degen Tuba.

Muthis dunyasiile, uykuma girdigi yer..
Gulumsuyor mavi bir at isiginda kamis.
Gollerin sekli dolu derinligine dalmis
Vuslatin havasini cevreleyen igdeler.

Sularin aydinliginda saadetten bir iz:
dallardan suzulen kayigindan bu hos insan,
Omuzuna degen arzu dolu dudaklari kan.
Artik bir cennete bagli butun gunlerimiz.

Artik isikla dolu billur bir kadeh gibi,
En guzel seytanin elinde tutugu gurup;
Aksamlar agzimda harkulada bir surup
Ve basimda geceler yesil bir deniz gibi.

Ufkumda mavi bulutlarin ucustugu dag
Ve nebati bir alemde duyulan ilk hece,
Bir sesin aydinlattigi yalan dolu gece
Ve dumanli bir sabah serinligi ormanda.

Ne ondan itidal, ne benden gunahkar hali
Ruhlari bir kus gibi avare kilan uyku.
Dagilan icimde her zaman o baygin koku,
Lezzeti dudagimda bugulasan seftali.

ORHAN VELI

ESKILER ALIYORUM

Eskiler aliyorum
Alip yildiz yapiyorum
Musiki ruhun gidasidir
Musikiye bayiliyorum

Siir yaziyorum
Siir yazip eskiler aliyorum
Eskiler verip Musikiler aliyorum

Bir de raki sisesinde balik olsam

Orhan Veli Kanik

GUZEL HAVALAR

Beni bu guzel havalar mahvetti,
Boyle havada istifa ettim
Evkaftaki memuriyetimden.
Tutune boyle havafa alistim,
Boyle havada asik oldum;
Eve ekmekle tuz goturmeyi
Boyle havalarda unuttum;
Siir yazma hastaligim
Hep boyle havalarda nuksetti;
Beni bu guzel havalar mahvetti.

Orhan Veli Kanik

Aşk Resmi geçiti

Birincisi o incecik, o dal gibi kız,
Simdi galiba bir tüccar karisi.
Ne kadar şişmanlamıştır kim bilir.
Ama yine de görmeyi çok isterim,
Kolay mi? ilk göz ağrısı.

İkincisi Münevver Abla, benden büyük
Yazıp bahçesine attığım mektupları
Gülmekten katılırdı, okudukça.
Bense buğunmuş gibi utanırım
O mektupları hatırladıkça.

.............. çıkar
.............. dururduk mahallede
......................... halde
............ yan yana yazılırdı duvarlara
................... yangın yerlerinde.

Dördüncüsü azgın bir kadın,
Açık saçık şeyler anlatırdı bana.
Bir gün de önümde soyunuverdi
Yıllar geçti aradan, unutamadım,
Kaç defa rüyama girdi.

Besinciyi geçip altıncıya geldim.
Onun adi da Nurinnişa.
Ah güzelim
Ah esmerim
Ah
Canimin içi Nurinnişa.

Yedincisi, Aliye, kibar bir kadın.
Ama ben pek varamadım tadına.
Butun kibar kadınlar gibi
Küpe fiyatına, kürk fiyatına.

Sekizinci de o bokun soyu.
Elin karısında namus ara,
Kendinde arandı mi küplere bin.
Üstelik .......
Yalanın düzenin bini bir para.

Ayten'di dokuzuncunun adi.
İş başında sunun bunun esiri,
Ama bardan çıktı mi,
Kiminle isterse onunla yatar.

Onuncusu akilli çıktı
....... gitti .........
Ama haksiz da değildi hani.
Sevişmek zenginlerin harcıymış
İssizlerin harcıymış.
İki gönül bir olunca
Samanlık seyranmış ama,
İki çıplak da, olsa olsa
Bir hamama yakışırmış.

İsine bağlı bir kadındı on birinci,
Hös, olmasın da ne yapsın,
Bir zalimin yanında gündelikçi.
.........leksandra
Geceleri odama gelir,
Sabahlara kadar kalır.
Konyak içer sarhoş olur,
Sabahı da işbası yapardı şafakla.

Gelelim sonuncuya.
Hiçbirine bağlanmadım
Ona bağlandığım kadar.
Sade kadın değil, insan.
Ne kibarlık budalası,
Ne malda mülkte gözü var.
Hur olsak der,
Eşit olsak der.
İnsanları sevmesini bilir
Yaşamayı sevdiği kadar.
.

Orhan Veli Kanık

Deniz Kızı

Denizden yeni mi çikmisti neydi;
Saçlari, dudaklari
Deniz koktu sabaha kadar;
Yükselip alçalan gögsü deniz gibiydi.
Yoksuldu, biliyorum
-Ama boyna da yoksulluk sözü edilmez ya-
Kulagimin dibinde, yavas yavas,
Ask türküleri söyledi.
Neler görmüs, neler ögrenmisti kim bilir,
Denizle bugaz bugaza geçen hayatinda!
Ag yamamak, ag atmak, ag toplamak,
Olta yapmak, yem çikarmak, kayik temizlemek...
Dikenli baliklari hatirlatmak için
Elleri ellerime degdi.
O gece gördüm, onun gözlerinde gördüm;
Gün ne güzel dogarmis meger açik denizde!
Onun saçlari ögretti bana dalgayi;
Çalkandim durdum rüyalar içinde.
.

Orhan Veli Kanık

Deniz

Ben deniz kenarındaki odamda,
Pencereye hiç bakmadan
Dışardan gecen kayıkların
Karpuz yüklü olduğunu bilirim.

Deniz, benim eskiden yaptığım gibi,
Aynasını odamın tavanında
Dolaştırıp beni kızdırmaktan
Hoşlanır.

Yosun kokusu
Ve sahile çekilmiş dalyan direkleri
Sahilde yasayan çocuklara
Hiçbir şey hatırlatmaz.
.

Orhan Veli Kanık

Düşüncelerimin Başucunda

Hasretimin yıllardan beri bel bağladığı...
İste odur düşüncelerimin başucunda.
O, göğsünun taşkın hareketi avlucunda,
Gözlerinde rüyaların gülüp ağladığı.

Kendi bahçesidir onun içinde gördüğüm.
Yollar yine her günkü gibi yaz uykusunda
Ve yaban çiçeklerinin buruk kokusunda
Her ikindi günlük rüyasını gören mürdüm.
Onun da dudaklarında bir eskiye dönüş,
O da yüzmede bir ses yığını üzerinde.
Bin hatırayı bir anda duyan gözlerinde
İnsana ruhlar dolusu haz veren düşünüş.
Sonra kızlık kadar temiz, aydın bir açılma:
Evine giden toprak yolda o yine çocuk,
Yine uykuyla başlayan alemde yolculuk
Ve taptaze sabahlar kayısı dallarında.
Hasretimin yıllardan beri bel bağladığı...
İste odur düşüncelerimin başucunda.
O, göğsünun taşkın hareketi avlucunda,
Gözlerinde rüyaların gülüp ağladığı.
.

Orhan Veli Kanık

Galata Köprüsü

Dikilir köprü üzerine,
Keyifle seyrederim hepinizi.
Kiminiz kürek çeker, suya suya ;
Kiminiz midye çıkarır dubalardan;
Kiminiz dümen tutar mavnalarda;
Kiminiz cimacıdır halat basında;
Kiminiz kustur, uçar, şairane;
Kiminiz balıktır, pırıl pırıl;
Kiminiz vapur, kiminiz şamandıra;
Kiminiz bulut, havalarda;
Kiminiz çatanadır, kırdığı gibi bacayı,
Şıp diye geçer Köprünün altından;
Kiminiz düdüktür, öter;
Kiminiz dumandır, tüter;
Ama hepiniz, hepiniz...
Hepiniz geçim derdinde.
Bir ben miyim keyif ehli içinizde?
Bakmayın, gün olur, ben de
Bir şiir söylerim belki sizlere dair;
Elime üç beş kuruş geçer;
Karnim doyar benim de.
.

Orhan Veli Kanık

Hayat Böyle Zaten

Bir evin bir köpeği vardı;
Kıvır kıvırdı, adi Cincon'du, oldu.
Bir de kedisi vardı: Maviş,
Kayboldu.
Evin kızı gelin oldu,
Küçük bey sınıfı geçti.
Daha böyle acı, tatlı
Neler oldu bir yıl içinde!
Oldu ya, olanların hepsi boyler.
Hayat böyle zaten!..
.

Orhan Veli Kanık

Hürriyete Doğru

Gün dogmadan,
Deniz daha bembeyazken çıkacaksın yola.
Kürekleri tutmanın şehveti avuçlarında,
İçinde bir iş görmenin saadeti,
Gideceksin;
Gideceksin iri pınarların çalkantısında.
Balıklar çıkacak yoluna karşıcı;
Sevineceksin.
Ağları silkeledikçe
Deniz gelecek eline pul pul.
Ruhları sustuğu vakit martıların,
Kayalıklardaki mezarlarında,
Birden,
Bir kıyamet kopacak ufuklarda.
Deniz kızları mi dersin, kuşlar mi dersin;
Bayramlar seyranlar mi dersin, senlikler cümbüşler mi?
Gelin alayları, teller, duvaklar, donanmalar mi ?
Heeey!
Ne duruyorsun be, at kendini denize;
Geride bekleyenin varmış, aldırma;
Görmüyor musun, her yanda hürriyet;
Yelken ol, kürek ol, dümen ol, balık ol, su ol;
Git gidebildiğin yere.
.

Orhan Veli Kanık

İstanbul'u Dinliyorum

İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı
Önce hafiften bir rüzgar esiyor;
Yavaş yavaş sallanıyor
Yapraklar, ağaçlarda;
Uzaklarda, çok uzaklarda,
Sucuların hiç durmayan çıngırakları
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.

İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Kuşlar geçiyor, derken;
Yükseklerden, sürü sürü, çığlık çığlık.
Ağlar çekiliyor dalyanlarda;
Bir kadının suya değiyor ayakları;
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.

İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Serin serin Kapalıçarşı
Cıvıl cıvıl Mahmutpaşa
Güvercin dolu avlular
Çekiç sesleri geliyor doklardan
Güzelim bahar rüzgarında ter kokuları;
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.

İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Başımda eski alemlerin sarhoşluğu
Loş kayıkhanelerıyle bir yalı;
Dinmiş lodosların uğultusu içinde
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.

İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Bir yosma geciyor kaldırımdan;
Küfürler, şarkılar, türküler, laf atmalar.
Birşey duşuyor elinden yere;
Bir gül olmalı;
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.

İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Bir kuş çırpınıyor eteklerinde;
Alnın sıcak mı, değil mi, biliyorum;
Dudakların ıslak mı, değil mi, biliyorum;
Beyaz bir ay doğuyor fıstıkların arkasından
Kalbinin vuruşundan anlıyorum;
İstanbul'u dinliyorum.
.

Orhan Veli Kanık

İntihar

Kimse duymadan ölmeliyim
Ağzımın kenarında
Bir parça kan bulunmalı.
Beni tanımayanlar
''Mutlak birini seviyordu'' demeliler.
Tanıyanlarsa, ''Zavallı, demeli,
Çok sefalet çekti...''
Fakat hakiki sebep
Bunlardan hiçbirisi olmamalı.
.

Orhan Veli Kanık

Kitabe-i Seng-i Mezar

I

Hiçbir şeyden çekmedi dünyada
Nasırdan çektiği kadar
Hatta çirkin yaratıldığından bile
O kadar müteessir değildi;
Kundurası vurmadığı zamanlarda
Anmazdı ama Allahın adını,
Günahkar da sayılmazdı.
Yazık oldu Süleyman Efendiye

II

Mesele falan değildi öyle,
To be or not to be kendisi için;
Bir aksam uyudu;
Uyanmayıverdi.
Aldılar, götürdüler.
Yıkandı, namazı kilindi, gömüldü.
Duyarlarsa olduğunu alacaklılar
Haklarını helal ederler elbet.
Alacağına gelince...
Alacağı yoktu zaten rahmetlinin.

III

Tüfeğini depoya koydular,
Esvabını başkasına verdiler.
Artık ne torbasında ekmek kırıntısı,
Ne matarasında dudaklarının izi;
Öyle bir rüzgar ki,
Kendi gitti,
İsmi bile kalmadı yadigar.
Yalnız şu beyit kaldı,
Kahve ocağında, el yaz isiyle:
'Ölüm Allahın emri,
'Ayrılık olmasaydı.'
.

Orhan Veli Kanık

Nisan

İmkansız şey
Şiir yazmak
Asıksan eğer;
Ve yazmamak,
Aylardan Nisansa.
.

Orhan Veli Kanık

Rubai

Ömrün o büyük sırrını gör bir bak da
Bir tek koku kalmış ağacın toprakta
Dünya ne kadar tatlı ki binlerce kişi
Kolsuz ve bacaksız yasayıp durmakta
.

Orhan Veli Kanık

Rüya

Annemi ölmüş gördüm rüyamda
Ağlayarak uyanışım hatırlattı bana,
Bir bayram sabahı
Gökyüzüne kaçırdığım balonuma bakarak
Ağlayışımı...
.

Orhan Veli Kanık

Sabaha Kadar

Şu şairler sevgililerden beter;
Nedir bu adamlardan çektiğim?
Olur mu böyle, bütün bir geceyi
Bir mısranın mahremiyetinde geçirmek?

Dinle bakalım, işitebilir misin
Türküsünü damların, bacaların
Yahut da karıncaların buğday taşıdıklarını
Yuvalarına?

Beklemesem olmaz mı güneşin doğmasını
Kullanılmış kafiyeleri yollamak içein,
Kapıma gelecek çöpçülerle,
Deniz kenarına?

Şeytan diyor ki: 'Aç pencereyi;
Bağır, bağır, bağır; sabaha kadar.'

.

Orhan Veli Kanık

Sevdaya Mı Tutuldum?

Benim de mi düşüncelerim olacaktı,
Ben de mi böyle uykusuz kalacaktım,
Sessiz, sedasız mi olacaktım böyle?
Çok sevdiğim salatayı bile
Aramaz mi olacaktım?
Ben böyle mi olacaktım?
.

Orhan Veli Kanık

Yalnızlık Şiiri

Bilmezler yalnız yasamayanlar,
Nasıl korku verir sessizlik insana;
İnsan nasıl konuşur kendisiyle;
Nasıl koşar aynalara,
Bir cana hasret,
Bilmezler.
.

Orhan Veli Kanık

Yaşamak

I

Biliyorum, kolay değil yasamak,
Gönül verip türkü söylemek yar üstüne;
Yıldız ışığında dolaşıp geceleri,
Gündüzleri gün ışığında ısınmak;
Söyle bir fırsat bulup yarim gün,
Yan gelebilmek Camlıca tepesine...
-Bin turlu mavi akar Bogaz'dan-
Her şeyi unutabilmek maviler içinde.

II

Biliyorum, kolay değil yasamak;
Ama iste
Bir olunun hala yatağı sıcak,
Birinin saati isliyor kolunda.
Yasamak kolay değil ya kardeşler,
Ölmek de değil;
Kolay değil bu dünyadan ayrılmak.
.

Orhan Veli Kanık

Yatağım

Ben ki her akşam yatağımda
Onu düşünüyorum.
Onu sevdiğim müddetçe
Yatağımıda seveceğim.
.

Orhan Veli Kanık

 
 
  Bugün 3 ziyaretçi (4 klik) kişi burdaydı!  
 
En güzel şiirde nefret yoktur,kavga yoktur,kin yoktur;sadece sevgi vardır. Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol