1
İnsanın yininde “ameliyat yapmak için onu bayıltmak gerekir.. Ruhunda yapmak için ayıltmak.
2
Deniz dalgalı.. Durulmasını bekliyorlar. Açılmak için. Bunlar akıllı kişiler.
Deniz dupdurgun iken açılmışlar.. Dalgalar çıkmış.. Boğuşmuş, bitkin dönüyorlar.. Değerli kişiler.
3
Gerçek değer: Gelmesi boşluk dolduran değil, gitmesi boşluk yaratan.
4
Şöyle bir bak.. Bütün yaşayanlar ölüyor.. Yaşamana bak.
-Nasıl?
-O “Nasıl” senin kişiliğindir.
5
Güneşe gözlerini dikip bakarsan gözün bozulur.. Gözlük takıp bakarsan güneş bozulur.
6
Bir mektubun sahibi kimdir? Yazan mı yoksa okuyan mı?
Mektubun içindekine göredir bu.
7
Bir gün yüksek bir yere çıkıp konuşmaya başladım. Doğumdan, yaşamdan, sevgiden, ölümden söz ettim.
Sevgi, sevmek sizin elinizdedir. Oysa öbürleri elinizde değildir, dedim..
Doğmamak, ölmemek sizin elinizde değildir, dedim.
Sevgisiz yaşamak, yaşamamaktır, dedim, ilkin sevgi ile sevmek ile başlar, doğumla, doğmakla değil..
Yaşam da sevgisizlikle biter dedim, ölümle, ölmekle değil..
Şimdi sizlere “seven ölmez” diyorum.. Yaşamakla ölmek kanunlarının kavramları arasında sizleri kendinizi yeniden gözden geçirmeye çağırıyorum dedim, ve indim.
Dinleyiciler arasında büyük bir kavga çıktı. Üç kişi öldü. Sordum, soruşturdum. Ölenlerden biri “evet, seven ölmez” deyenmiş. Öbürü buna karşı: “hayır, seven de ölür” deyenmiş.
Ya üçüncü ölen? deye sordum.
O mu? dediler, anlattılar.
O, bunların ikisinin arasındaki tartışmanın sonucunu öğrenmek için bekleyenmiş..
8
Ey sokak! Sen bozuk ve çamurlusun.. Seni düzeltmeseler de geçeceğim.
Ey adam! Sen bozuk ve çamurlusun.. Seni düzeltmeden geçemeyeceğim.
9
Özür dilemekle bir yanlışınızı düzeltebildinizse bilin ki o yanlışınız küçük bir şeydir.
10
Şu hayvan çok vahşi, onun üstesinden ancak insan gelebilir.
BAKİ
Kendi bahçesinde dal olamayanın biri
Girmiş bahçeme ağaçlık taslıyor.
NOKTA
Bana yalanlar söylese yetinecektim.
Ama yalan söyledi.
YALIN
Her seven
Sevilenin boy aynasıdır.
Sevmek
Sevilenin o aynaya bakmasıdır.
ŞİİR DÜNYAM
Doğruları yalanlarla anlattığım,
Göğüs kafesimin içinde bir yerde,
Bir şiir dünyam var benim.
Dünyadan çıkar orda yaşarım,
Onda ısınır, onda doyarım, onda tadarım sevgiyi,
Acıları, kederi onda unutur,
Unuturum kendimi, çektiklerimi,
Bir şiir dünyam var benim,
Göğüs kafesimin içinde bir yerde,
Penceresi insanlara açılır doğrudan,
Duvarları toz pembe,
Loş değil ışıkları aydınlık alabildiğine.
Kendimi alıp kaçırdığım,
İçine hapsettiğim gardiyansız bir zindan.
Hiç çıkmasam diye dua ettiğim;
Bir şiir dünyam var benim,
Göğüs kafesimin içinde bir yerde.
AŞK
Sen kocaman çöllerde bir kalabalık gibisin,
Kocaman denizlerde ender bir balık gibisin.
Bir ısıtır, bir üşütür, bir ağlatır, bir güldürür;
Sen hem bir hastalık hem de sağlık gibisin.
ADALET
İnsansız adalet olmaz
Adaletsiz insan olur mu?
Olur, olmaz olur mu!
Ama, olmaz olsun
ANSIZIN
Ben sensiz olanlara seni aratıyorum,
Ben sensiz kalanlara seni yaratıyorum,
Seni saklayacağım, seni yazıp-andıkça
Kendimi çoğaltıyor, seni kuşatıyorum.
Unutturmayacağım, seni yaşatacağım,
Kendimi çoğalttıkça seni kuşatacağım,
Her zamanda, her yerde sen bende yaşadıkça
Sen evreninde sana seni aratacağım.
AYAKTA DURMAK
Ayakta durmayı ben yazmıştım yıllar önce
Kesin daha da önce başkaları yazmıştır
Ayağa kalkmanınsa en , en büyüğü bence
Bir çocuğun ilk ayağa kalkışıdır
HARCAMALAR
Mektuplar aldım sevindim,
Birinde denmiş geliyorum
Öbüründe yazılmış geleceğim.
Bekledim bekliyorum..
Bir yaşam verdim.
Açtım bir başkasını,
Uzun-uzun yazmış gel.
Okumadan arkasını
Gittim gidiyorum
Bir başka yaşama bedel.
Biri demiş sen, biri demiş ben.
Seni ben anladı, beni sen.
Bir yaşam daha verdim
Beklerken giderken dönerken.
Kaldı elimde üç-beş mektup,
Üç-beş yaşam.
Bir onları da açsam okusam
Önceki yaşamları unutup
Ya beklesem, ya da gidip arasam.
BİR ADAM
Korku dağlarının yürekçisi,
Ölüm denizlerinin kürekçisi;
Öyle suskun oturuyor şişesinin başında,
İçtiğinin hem hırsızı, hem bekçisi,
Onu kırmış olmalı yaşamında birisi.
Dinledikçe susması, düşündükçe susması..
Tek başına iki kişi olmuş kendisiyle gölgesi,
Heykelini yontuyor yalnızlığın ustası.
DENİZİN DELİSİ
Unutmak mı, delisin,
Gitmesem de bekler orada deniz.
Gelirsem bilmelisin
Benim beklememdir burada deniz.
Gitmek gibi geleceğim
Denizin delisine.
Delinin denizi gibi,
O ne kadar giderse.
DÜN SABAHA KARŞI...
Dün sabaha karşı kendimle konuştum
Ben hep kendime çıkan bir yokuştum
Yokuşun başında bir düşman vardı
Onu vurmaya gittim kendimle vuruştum
İÇİN İÇİN
Toprak kazmak
Başında dikim için
Sonunda ölüm içindir
İnsan kazmak
Başında ekim için
Sonunda görüm içindir
Birim içindir
Varım içindir
Bugün içindir
Yarın içindir
Bütün için
Yarım içindir
Belki önce benim için
Ama ondan sonra hep
Hep senin içindir
MESAJ
Ölebilirim genç yaşımda,
En güzel şiirlerimi söylemeden götürebilirim.
Şimdi kavak yelleri esiyorken başımda,
Sevgilim,
Seni bir akşam-üstü düşündürebilirim.
SENSİZ
Sensiz de denizi seyredebiliyorum.
Hem dalgaların dili seninkinden açık.
Ne kadar hatırlatsan kendini boş.
Sensiz de seni sevebiliyorum.
Hep boş konuşurduk hatırlar mısın, bula bula,
Karşılaştığımız zamanlarda.
Sen, sevgiden şımaran çocuk,
Ben şaşıran budala.
YALNIZ
Yalnızlık paylaşılmaz
Paylaşılırsa yalnızlık olmaz
Yanar sobasında
Yalnız'ın üşüyen bakışları
Lambasında karanlığa dönük
Bir ışık titrek sönük sönük
Penceresi dışına kapanmıştır
Kapısı içine örtük
Bir sözde saklanmış bir yalanı
Bir gözde okuduğundan
Bakmaz kendi gözlerine bile
AKIL GÖZÜ
Seni bulmaktan önce aramak isterim.
Seni sevmekten önce anlamak isterim
Seni bir yaşam boyu bitirmek değil de,
Sana hep hep yeniden başlamak isterim.
SEVİNÇ VE HÜZÜN
Sevinci kapıştılar taşımayı bilmeden,
Simdi bilen yok, nerede oturuyor.
Köyün delisi Hüzün, yalnız kaldı yollarda
Adam-adam, siniyor, arıyor yoldaşını..
Kıskandıran özlemi, yüzünden okunuyor.
Görünüp siliniyor o günden beri.
Sevinç bin an gözlerde, dudaklarda.
Yerini sevgilisi Hüzün'e bırakıyor.
Sevinç'se, uzaklarda hep uzaklarda..
Şöyle bir görünüyor, hemencecik uçuyor.
İşte o günden beri gözlerde, dudaklarda
Hüzün, aramaktadır, yitik yavuklusunu.
O günden beri Sevinç yerinde durmaz
Ve kişiliğini ararken uzaklarda
O günden beri kimliksiz hüzün olmaz...
©2003 Edebiyat Dünyası
Aşk
Sen kocaman çöllerde bir kalabalık gibisin
Kocaman denizlerde ender bir balık gibisin
Bir ısıtır, bir üşütür, bir ağlatır bir güldürür
Sen hem bir hastalık hem de sağlık gibisin
.
Aşkım
ne yere ne göğe ismini yazdım
senin ismini aşkım kalbime
YAZDIM...
.
Arayış
En kısa ceza
Ömür-boyu olandır
Kimse bilmediğinden.
Kim bilir;
Belki bir yalan'dır..
Kendiliğinden.
Bir korku'dur belki,
saklanandır..
Çirkinliğindeni
Bir soru olsa gerek;
Sorulmadığındandır..
Birden.
.
LAVİNİA
Sana gitme demeyeceğim.
Üşüyorsun ceketimi al.
Günün en güzel saatleri bunlar.
Yanımda kal.
Sana gitme demeyeceğim.
Gene de sen bilirsin.
Yalanlar istiyorsan yalanlar söyleyeyim,
İncinirsin.
Sana gitme demeyeceğim,
Ama gitme, Lavinia.
Adını gizleyecegim
Sen de bilme, Lavinia.
KELEBEK
Son isteğin nedir?
Sorusu,
Çok, çok kolaydır,
İlk isteğin nedir?
Sorusundan.
Çünkü,
O soruyu
Kimse kimseye soramadı,
Korkusundan.
BENDEN SONRA MUTLULUK
Bunca yıl yaşadım
Elime ne geçtiyse yitirdim
Biraz daha yaşayacağım
Yalnız bir şey biriktirdim
Bir bakış, bir görüş, bir duyu, bir düşünce
Belki aç kalacağım
Suçlanacağım ölünce
Biraz yazdım, artık hep yazacağım
Hüzünden baş alamadım
Görünce
Özdemir Asaf
PAY
Ben pırıl pırıl bir gemiydim eskiden.
İnanırdım saadetli yolculuklara.
Adalar var zannederdim güneşli, maavi, dertsiz.
Bütün hızımla koşardım dalgalara.
O zaman beni görseydiniz.
Ben pırıl pırıl bir gemiydim eskiden.
Beni o zaman görseydiniz
Siz de gelirdiniz peşimden.
Ama şimdi şu akşam saatinde
Son liman kendim, bu döndüğüm,
Bilmiş, bulmuş, anlamış.
Hatırımda, bir vakitler güldüğüm.
Yoluna can serdiğim o kaçış.
Şimdi, şu akşam saatinde
Dönüyorum görmüş, geçirmiş, atlatmış,
Denizlerin doymayan sahilinde.
KALMAK TÜRKÜSÜ
Daha gidilecek yerlerimiz var
Şu sohbetini dinler gideriz
Coştukça şarkılar, türküler, sazlar
Rakı mı, şarap mı, içer gideriz
Geçse de umudun baharı yazı
Gözlerde kalıyor yaşanmış izi
Kimseler kınamaz burada bizi
Ne varsa hesabı öder gideriz
Söyleyecek sözü olan anlatsın
İsterse içine yalan da katsın
Yeter ki kendinden, bizden söz etsin
Yalanı doğruyu sezer gideriz
Neler gördük neler bu güne kadar
Daha gidilecek yerlerimiz var
Bizi buralarda unutamazlar
Kalacak bir türkü söyler gideriz
Sevgiye var olduk sevdik sevildik
Kavgalara girdik öldük dirildik
Bir anlam fırını icinde piştik
Anlamlı güzeli sever gideriz.
O GECE
O gece ben olmayacağım.
Utancımdan bakamadığım aynalarda
Güldüğünüzü görecek
Anlayacaksınız.
Her gece birinin olmadığı gecedir.
Gecelerinizi karıştıracak gitgide
Olmayanlarınızın çoğalması.
Benim olmadığımı duyduğunuz bir gece
Korkacaksınız.
Şimdiden düşünüyorum son kalanımızı
Son gidenimizin bu gecesinde.
Ama bir gece olacak, ortalarda bir gece..
İçinde siz de olmayacaksınız,
Ayrıca.
TELAŞ
Yaşamak değil,
Beni bu telaş öldürecek.
ANSIZIN
Ben sensiz olanlara seni aratıyorum,
Ben sensiz kalanlara seni yaratıyorum,
Seni saklayacağım, seni yazıp-andıkça
Kendimi çoğaltıyor, seni kuşatıyorum.
Unutturmayacağım, seni yaşatacağım,
Kendimi çoğalttıkça seni kuşatacağım,
Her zamanda, her yerde sen bende yaşadıkça
Sen evreninde sana seni aratacağım.
Boğaz Gezintisi
Ne günlermiş, ne günlermiş
Yıldızlar, mehtap, çamlar altında
Yıldızlar, mehtap, çamlar altında
Ne günlermiş, ne günlermiş
Gelip geçmiş!
Vapurlar değil, Boğaz'dan geçen;
Boğaz'dan yalılar geçiyor,
Toplamış bulardan eteklerini...
Dairesine çekilen bir saraylı gibi
Yalılar gelmiyen alemlerine gidiyor
Bırakıp bu sessiz gecelerini.
Çekip almış kuşların kanatlarından rüzgarını
Asırlık rüyalarında yalılar
Uykuların mahmurluğu saçaklarını sarmış.
Saz sesleri gelmiyor kıyılardan.
Ne geçen yazlardan bir haber var,
Ne gelecek baharlardan.
Kim bilir kaç deniz geçmiş uykularından.
Başbaşa kalmış iki hisar
Beklemekte sönük sahilleri.
Artık eski harpleri anlatır taş duvarlar
Kıyılarından geçen balıklara.
O balıklar ki dedeleri
Şarkılarla beslenmişti geceleri.
Şimdi sulara düşen çürümüş tahtalar
Dalgalarda son oltanın yemleri.
Bir zamanlar şen yaşamış yalılar
Işıklı bir ziyafet sofrasında.
Renklerini deniz almış götürmüş,
Küllerini alev alıp savurmuş.
Deniz kenarında denizsiz kalmış yalılar.
Ortaklığı ayrılmış kıt'aların
Anadolu günden güne Rumeli'ye küsmüş
Bugün biz değiliz bakan yalılara;
Yalılar boynu eğik bize bakıyor
Biz değiliz sarkan hatıralara...
Göğüs gererek dalgalara
Yalılar bir hayal için denize sarkıyor
Yalılar bize bakıyor, denize bakıyor.
Ne günlermiş, ne günlermiş
Yıldızlar, mehtap, çamlar altında
Ne günlermiş, ne günlermiş
Gelip geçmiş!
.
Bu Sevgidir
Onun güzelliğini herkes görüyorsa o bence az güzeldir.
Herkes biliyorsa o bence hiç güzel değildir.
Onun güzelliğini yalnız ben görüyorsam bu sevgidir.
Yalnız ben biliyorsam bu aşktır.
Hiç kimse görmüyorsa bu yalnızlıktır.
.
Denizin Delisi
Unutmak mı?
Delisin...
Gitmesemde bekler orada deniz.
Gelirsem, bilmelisin
Benim beklememdir burada deniz.
Gitmek gibi geleceğim
Denizin delisine
Delinin denizi gibi
O ne kadar giderse...
.
Duvara Astığım
Ölünceye kadar seni bekleyecekmiş,
Sersem.
Ben seni beklerken ölmem ki..
Beklersem.
.
Eski Öykü
Umul bir öykü adi, basında önde gider,
Bir ayrım olur sonra, yarası dünde gider.
Bölüşür yasanmışlar yaşanmakta olanı,
Anılarla umular barışık yönde gider.
Bir gün, bir an, bir yerde bir dönemeç belirir,
Dengesini yitirir gecelerle gündüzler.
Yalanlara dönüşür korkular için-için,
Sıcaklığını keser duygular, düşünceler.
Tükenen sevilerin alışkanlıklarında,
Gittikçe donuklaşan ışıklar yanıp Soner.
Karanlığı emzirir yığın-yığın gölgeler,
Can ateşi soluk göz-bebeklerine tüner.
Bir sure kanat çarpar artık yorulmuş bir kuş,
İnişinin kararan havalarından düşer.
.
Fal
Olacaksa olmaz da, olmayacaksa olur,
Kiminin yazısı o, kimininki de budur.
Kimi ardından koşar, yetişir zamanında,
Kiminin önündedir birdenbire yok olur.
Kimi bir yerdedir der, o gelir oralardan,
Kimi bildiği yerde bildiğini unutur.
Biri oraya gider,o orada bilerek,
Biri hiç anlamadan yoluna çıkar durur.
Kimi aradığını yitirir aradıkça.
Kimi de arayandır, aranan onu bulur.
Giden
Bir gecedir bütün geceler gibi
Saçlarında,tanıdığın ellerin en ağırı
Gözlerinde maceraların en derini...
Sana anlatırlar geçenle kalandan
Bir gecedir bütün geceler gibi
Karanlıklardan,aydınlıklardan
Ne varsa kendincedir
Pencere camlarında ışıklar parlar
Halıda yatar eşyanın gölgesi
İç içedir artık sokaklar,evler,odalar
Duvarlar bakışları keser,kapılar sesi
Ne varsa kendincedir
Ve senin,üzerinde binbir düşünce,günden
Oynaşır hatıranla,kalbinle,ümitlerinle
Herşey düşünmektedir seninle
Birden,bir rüzgar eser,sana doğru senden
Seninle çoğalmaya başlar kendisiyle bitenler
Hatırlayan ellerinle,unutmayan gözlerinle
Değişir sezilecek kadar yavaştan
Değişir istenen istenmeyen
O koruyan zor yalanlar silinir
Büyür kolay bir doğru,bilinen,söylenmeyen
Uyuyanlar uyanmış,ölüler dirilmiştir
Bir gecedir sana doğru senden
Bir gecedir sana doğru senden...
Geçen yaşadığındır,yaşarken anlamadan
Kalan bir gerçektir belki
Bir iğne gibi kaybolan,bir bardak gibi kırılan
Gelen sanki beklediğindir
Ve giden,en tatlı,en sıcak,en kocaman..
.
Herkesin Kadını
bir kızıl saçlı yosma
bak karşıdan geçiyor
dolgun kalçalarını
işveyle kıvırıyor
o öyle bir dilber ki
gönüller feşediyor
bütün çılgın gençleri
peşinden sürüklüyor
bak bir dene istersen
alamazsın tadını
gönlünü verme sakın
o herkesin kadını
.
Özlem
Bir gece,
Gecede bir uyku.
Uykunun içinde bene.
Uyuyorum,
Uykudayım,
Yanımda sen.
Uykunun içinde bir rüya,
Rüyamda bir gece,
Gecede ben.
Bir yere gidiyorum,
Delicem.
aklımda sen.
Ben seni seviyorum,
Gizlice..
El-pençe duruyorum,
Yüzüne bakıyorum,
Söylemeden,
Tek hece.
Seni yitiriyorum
Çok karanlık bir andan.
Birden uyanıyorum,
Bakıyorum aydınlık;
Uyuyorsun yanımda..
Güzelce.
.
Sevinç Ve Hüzün
Sevinci kapıştılar taşımayı bilmeden,
Şimdi bilen yok, nerede oturuyor.
Köyün delisi Hüzün, yalnız kaldı yollarda
Adam-adam, sınıyor, arıyor yoldaşını..
Kıskandıran özlemi, yüzünden okunuyor.
Görünüp siliniyor o günden beri.
Sevinç bin an gözlerde, dudaklarda.
Yerini sevgilisi Hüzün'e bırakıyor.
Sevinç'se, uzaklarda hep uzaklarda..
Şöyle bir görünüyor, hemencecik uçuyor.
İşte o günden beri gözlerde, dudaklarda
Hüzün, aramaktadır, yitik yavuklusunu.
O günden beri Sevinç yerinde durmaz
Ve kişiliğini ararken uzaklarda
O günden beri kimliksiz hüzün olmaz...
.
Yapma Çiçekler
Çırılçıplak bir kadın
İniyor güzellik dağlarının
Esmer aksamlarından,
Yalnızlığının ve yalanlarının
Karanlık uykusuzluklarına.
Ellerinde yapma çiçekler
Çiçekler yalana ve ölüme yakın
Kadının sakladıklarının
Günlere gecelere bolunmuş
Üşümüşlüğü
Bakin
Sizlerle,
Yapma çiçeklerle örtülmüş.
Yapma çiçekler
Kadını kırmayın, rahat bırakın.
Yapma çiçekler
Solan renkleriyle ellerinde kadının
Bunu bilmeyecekler.
Yapma çiçeklerin renkleri soluyor
Kadının ellerinde
Ah o çılgın renkler
Kadının gözlerinde
Soldukça kadın daha da esmer
.